Makaleler

10: Bir Numaradan Daha Fazlası

AC Milan’da Dünden Bugüne 10 Numaralar

“Futbolu aklınla oynarsın, bacaklarınsa sana yardım eder.”

Johan Cruyff
AC Milan 10
Ruud Gullit

Bir artist nasıl ki başyapıtını oluştururken sınırsız hayal gücüne ihtiyaç duyarsa, futbolda da ofansif orta saha oyuncusunun veya geleneksel 10 numaranın saha içinde yaratıcılığına ihtiyacı vardır. Günümüzde 10 numara kavramı önemini yitirip yitirmediğine dair tartışmalara konu olsa da futbol tarihine derin izler bırakmış birçok futbolcu 10 numaralı formayı giymişlerdir. Bu yazımızda da İtalya’nın önemli takımlarından biri olan AC Milan’ın tarihinde 10 numaralı formayı giyen oyunculara yer vereceğiz.

Öncelikle nasıl ki futbol günden güne değişim geçirdiyse buna bağlı olarak oyuncu pozisyonlarında da değişimler söz konusu oldu. Yazının başlangıcında 10 numara pozisyonunun yani ofansif orta saha pozisyonun değişimine değinmekte fayda var.

Gianni Rivera 10
Gianni Rivera

1920’lerde futbolcuların kendilerine ait bir forma numarası yoktu. Bunun yerine oynadıkları takımın renklerini simgeleyen özel formalar giymekteydiler. 30’lu yıllarda ise bir anda mevkilerini ifade eden forma numarasını sırtlarına ekleme fikri ortaya atıldı ve sonrasında bu fikir resmileşti. 1960’lı yıllarda Avrupa’nın güneyinde 10 numara ve oyun kurucu arasındaki birliktelik meyvelerini vermeye başladı. Milan hocası Nereo Rocco ve Inter’in hocası Helenio Herrera ile kendi iyiden iyiye hissettirmeye başlayan “Catenaccio” taktiği İtalya’yı ve Avrupa’yı sarmaya başlamıştı. İki takımda orta sahanın şefliğini 10 numaralara emanet etmişti. 60’lı yıllarda Avrupa’da Milan fırtınası eserken İtalyanlar tarafından altın çocuk olarak lanse edilen Gianni Rivera’nın da dönemi başladı. 1963’te oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası (Günümüzdeki Şampiyonlar Ligi) Şampiyonluğu ile kendini ispatlamış ve en büyük kupayı İtalya’ya getiren ilk takım sıfatını kazanan ekibin bir parçası olmuştu.

Rivera topla oynanan oyuna katkısı çok fazlayken günümüzdeki 10 numaralar gibi orta sahadaki pas organizasyonuna katkısı hiç yoktu. Narin ve zayıf eleştirileri nedeniyle İtalyan gazeteci Gianni Breca tarafından Abatin (Küçük Keşiş) lakabını alan oyuncuyu korumak adına Milan’ın hocası Nereo Rocco’nun planı hazırdı. İtalyanların “Mediano” adını verdikleri “gereğinden fazla” koşan orta saha oyuncuları hemen hemen her takımda kullanılıyordu. Rivera top rakipteyken defansa fazla katkıda bulunmadığı için Rocco, “Mediana” sayısını ikiye çıkarttı. Giovanni Trapattoni ve Giovannit Lodetti ile birlikte Rivera’nın performansı da iyiden iyiye arttı.[1]

1963 - AC Milan
1963 – Şampiyon AC Milan Kadrosu

Güney Amerika bölgesinde ise 10 numara kullanımı 70’li yıllarda farklı bir seviyeye ulaşmaya başladı. 70’li yılların sonunda Brezilya’da bir 10 numara efsanesi ortay çıktı: Arthur Zico. Arjantin’de ise bu isim Ricardo Bocchini’ydi. O dönemde sakatlıklardan dolayı 1978 Dünya Kupası’nda ülkesini yalnız bırakan Boccini’den etkilenen bir başka “ufaklık” lakaplı oyuncu o günlerde oynadığı takımı sırtlamış ve zamanının gelmesini beklemekteydi: Diego Armando Maradona.

Avrupa’da ise 1970’li yıllar Cruyff ve Beckenbauer arasındaki rekabetle geçse de Almanya tarihe geçecek iki isim daha çıkartmıştı bile: Gunter Netzer ve Wolfgang Overath. Overath’ın pasa dayalı ve tempo belirleyen oyunu ile Netzer’in top sürme, topu uzun pasla rakip ceza sahasına göndermesi ve duran top organizasyonlarındaki yetkinliği sonraki yıllarda 10 numaralarda olması gereken özellikler haline gelecekti.

1980’ler de Maradona önce Arjantin sonra da Napoli ile şampiyonluğa ulaştı. Aynı yıllarda diğer ses getirecek 10 numaralar da sahneye çıktı: Michael Laudrup, Enzo Francescoli ve Enzo Scifo gibi bir çok isim. 1988 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Ruud Gullit rüzgarı esiyordu. Sahanın her yerinde oynayan oyuncunun asıl görevi forvete destek vermekti. Finalde Rusya’ya (o zamanki adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) attığı kafa golü yeni 10 numara evriminin tanımıydı adeta. Futbol zamanla kendi içerisinde bir evrim geçirdiyse 10 numaralı pozisyon da yetenekten çok bitiriciliğe doğru bir evrim geçirmeye başladı. Oyunun merkezinde bulunan 10 numara algısı günden güne geçerliliğini kaybediyordu.

1990’lar simge olacak 10 numarasını bulmuştu bile. İtalya’da başlarda gözde olan 10 numarası Giuseppe Giannini her ne kadar 80’lerin 10 numara özelliklerini taşıyor olsa da ceza sahasına yakın oynamamasından dolayı milli takımda yine de tercih ediliyordu. Ancak 1990’ların başında “gol” denince akıllara gelen yeni bir isim ortaya çıktı. Fiorentina’da harikalar yaratan Roberto Baggio.

Dejan Savićević
Dejan Savicevic

Yine o yıllarda Avrupa’da Milan fırtınası esiyordu. Sacchi ile yaratılan mirası Capello kendi taktik zekasıyla harmanlayıp kırmızı-siyahlıları zafere koşturdu. Milan 1994’te Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazanırken 10 numaralı formayı Sırp oyuncu Dejan Savicevic giyiyordu. Top sürme dâhisi diye anılan oyuncunun görev yeri sürekli rakip ceza sahasıydı. Capello, defansın hemen önüne yani ön libero diye adlandırılan mevkiiye Marcel Desailly’yi koymuştu. Orta sahadaki pas dağıtımını sağlaması içinde Demetrio Albertini’yi tercih ediyordu İtalyan teknik adam. Bu durum futbola yeni kavramların girmesini sağladı. İtalyanca’da anlamı yönetmen olan “Regista” Platini ve Zico gibi futbolun orkestra şefleri için kullanıldı. Roberto Baggio ve Gianfranco Zola gibi oyunculara ise “Traquartista” sıfatıyla anılmaya başladı.

10 numaranın futboldaki evrimine kısaca değindikten sonra AC Milan’da bu formayı terleten gerek efsane olmuş gerekse bir şekilde bu formayı terletmiş isimleri kısaca tanıyalım.

Milan’da 10 numaralı formayı giyen oyuncular

Giorgio Dal Monte: 1955/56 sezonunda Genoa’dan Milan’a transfer olarak 10 numaralı formayı terletti. Kırmızı-siyahlı ekipte bir sezon oynayan İtalyan futbolcu 21 maçta forma giydi ve Milan’la Latin Kupası’nı[2] kazandı.

Eduardo Ricagni: 1926 doğumlu Arjantinli kanat oyuncusu İtalya kariyerine 1953/54 sezonunda Juventus’a transfer olarak başladı. Sonraki sezon Milan’a transfer olan Ricagni burada 43 maçta forma giyip 11 gol kaydetti. Aynı sezon kırmızı-siyahlı ekiple Serie A şampiyonluğuna ulaştı.

Ernesto Grillo: 1929 doğumlu Arjantinli ofansif orta saha oyuncusu milli takımda gösterdiği performans sonrası 1957 yılında Milan’a transfer oldu. 1960 yılına kadar Milan forması terleten Grillo 96 maçta 30 gol kaydetti. 1958/59 sezonunda 1 Serie A şampiyonluğu kazanan Arjantinli futbolcu 1960 yılında ülkesinin Boca Juniors takımına transfer oldu.

Jimmy Greaves: 1961 yılına kadar Chelsea’de oynayan İngiliz futbolcu aynı yıl Milan’a transfer oldu. İtalyan ekibinde pek varlık gösteremeyen Greaves aynı yıl içerisinde ülkesinin takımlarından Tottenham’a transfer olarak bu kulübün efsaneleri arasına adını yazdırdı.

Paolo Ferrrario: Kariyerine Milan’da başlayan İtalyan futbolcu bir dönem Lazio’da oynadıktan sonra tekrar kulübü Milan’a geri döndü. 64/65 sezonunda 10 numaralı formayı giymeye başlayan İtalyan forvet son Milan macerasında 33 maçta 16 kez topu ağlarla buluşturdu.

Mario David: Profesyonel kariyerine 1950 yılında Livorno’da başlayan İtalyan defans oyuncusu 1960/61 sezonunda Milan’a transfer oldu. Milan formasıyla 114 maça çıkan oyuncu 6 gol kaydetti. Milan tarihinde ilk kez bir defans oyuncusu 10 numaralı formayı giymişti. 1963 yılında Milan’la Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazandı.

Fausto Daolio: Kariyerine Milan altyapısında başlayan İtalyan orta saha Milan A Takımı’nda sadece 2 maçta forma giyebildi. 1967 yılında Verona’ya transfer olan Daolio kariyerinin en parlak dönemini ise Parma formasıyla yaşadı.

Antolio Angelillo: Arjantin doğumlu İtalyan forvet kariyerinin en parlak günlerini Inter formasıyla geçirdi. Bu takımdan Roma’ya transfer olan Angelillo 1965/66 sezonunda Milan’a transfer olmuş sonrasında ise Lecce’ye gitti. Bir sezon sonra tekrar Milan’a dönen forvet oyuncusu oynadığı 2 sezon içerisinde toplam 14 maçta görev alırken 2 gol kaydetmiştir.

Nestor Combin: Arjantinli doğumlu Fransız forvet profesyonel kariyerine Lyon’da başlamış 1968 yılında Milan’a transfer olmuştur. Combin, kırmızı-siyahlı ekiple 50 maça çıkıp 11 gol kaydetmiştir. Savaşçı ruhu ve pes etmeyen yapısından ötürü İtalyan taraftarlar kendisine “Il Selvaggio” lakabını takmışlardır.

Ottavio Bianchi: 73/74 sezonunda Milan forması giyen orta saha oyuncusu toplam 14 maçta oynamış ve 2 gol kaydetmiştir.

Giovanni Lorini: Milan altyapısında yetişen Lorini, 74/75 sezonunda A takıma yükselip forma giymeye başlamıştır. 1977 yılına kadar Milan’da oynayan Lorini toplam 10 maçta görev almış ve bu maçlarda hiç gol kaydedememiştir.

Franco Bergamaschi: 1951 İtalya doğumlu orta saha oyuncusu Hellas Verona’nın Milan’a karşı 5-3’lük tarihi zaferinde önemli rol oynadı. Bu maçtan sonra kırmızı-siyahlıların takibine giren Bergamaschi bir sonraki sezon Milan’a transfer oldu. İlk Milan kariyerinde 18 maçta görev alan orta saha oyuncusu sadece 1 gol kaydetti. Sonraki sezon Genoa’ya transfer olan İtalyan futbolcu 1975/76 sezonunda 10 numaralı formasıyla ikinci Milan kariyerine başladı. Ancak yalnızca 6 maçta forma giyen Franco Bergamaschi sadece 1 gol kaydetti.

Giorgio Morini: Kariyerine Inter’de başlayan orta saha oyuncusu sırasıyla Varese ve Roma’da forma giydikten sonra 1976 yılında Milan’a transfer oldu. Formasını giydiği 5 sezon boyunca toplam 75 maçta görev alan İtalyan orta saha 4 gol kaydetti. 1978/79 yılında elde edilen Serie A şampiyonluğunda önemli yere sahip oldu. 1980 yılında yasadışı bahis oynamaktan 10 ay futboldan men cezası aldı.

Alberto Bigon: 1964 yılında Padova’da kariyerine başlayan ofansif orta saha oyuncusu sırasıyla Napoli, SPAL ve Foggia’da forma oynadıktan sonra 1971 yılında Milan’a trasnfer oldu. Milan’da 218 maçta görev alan Bigon 56 gol kaydetti. 1979 yılında Serie A şampiyonluğu kazanan takımda görev alan oyuncu ayrıca 3 İtalya Kupası ve 1 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’da kazanan Milan’da görev alan oyunculardan biriydi.

Alberto Bigon

Giorgio Biasiolo: 1964 yılında Marzotto Valdagno takımında kariyerine başlayan Biasiolo 1970 yılında Milan’a transfer olarak 7 sezon boyunca bu formayı terletti. Milan formasıyla 139 maça çıkan orta saha oyuncusu 13 kez rakip fileleri havalandırdı. 7 yıllık Milan kariyerinde 3 İtalya kupası ve 1 Avrupa Kulüpler Şampiyonluğu kazandı.

Fabio Capello: Kariyerine SPAL’da başlayan Capello en parlak günlerini Juventus formasıyla yaşadı. 1976’da Milan’a transfer olan orta saha oyuncusu 4 yıllık kariyerinde 1 İtalya Kupası ve 1 Serie A şampiyonluğu kazandı. 1980 yılında aktif futbol yaşantısını Milan’da sonlandırdı. Teknik direktörlük kariyerinde de Milan’ı çalıştıran Capello sayısız başarıya imza attı.

Vinicio Verza: Profesyonel kariyerine 1976’da Vicenza’da başlayan orta saha oyuncusu Verza sırasıyla Juventus ve Cesena’da forma giydikten sonra 1982 yılında Milan’a transfer oldu. 10 numaralı formayı giyen İtalyan orta saha 81 maçta mücadele edip 15 kez rakip fileleri havalandırdı.

Roberto Scarnecchia: 1958 doğumlu Scarnecchia sadece 1 sezon forma giydiği Milan’da 11 maçta yer aldı.

Giuseppe Incocciati: Kariyerine Milan’da başlayan forvet oyuncusu kırmızı-siyahlı ekipte 73 maça çıkıp 8 gol kaydetti. Milan’daki son sezonunda 10 numaralı formayı terletmişti.

Sergio Battistini: Milan altyapısında yetişen İtalyan bek 1980 yılında kırmızı-siyahlı formayla profesyonelliğe adım attı. Milan ile 162 maça çıkıp 29 gol kaydetmiştir. Milan’ın Serie B döneminde forma giyen Battistini 1980/81 ve 1982/83 şampiyonluk yaşamıştır.

Agostino Di Bartolome: Kariyerine Roma’da başlayıp 1984 yılında Milan’a transfer olan Bartolome 1987 yılına kadar kırmızı-siyahlı formayı giydi. Orta saha oyuncusu 88 maçta forma giyerken 9 maçta ise rakip fileleri havalandırdı.

Alberico Evani: Profesyonel kariyerine Milan’da başlayan oyuncu Arrigo Sacchi sonrasında Fabio Capello yönetimindeki efsane Milan kadrosuyla birlikte oynadı. Orta saha oyuncusu Milan formasıyla 256 maçta 14 gol kaydetti.

Paolo Rossi: Profesyonel kariyerine 1973’te Juventus ile başlayan İtalyan forvet 1975 yılına kadar hiç forma şansı bulamadı. Sonrasında Como’ya kiralık verilen Rossi sırasıyla Vicenza ve Perugia’da oynadıktan sonra tekrar Juventus’a döndü. 1982 Dünya Kupası’nda attığı 6 golle Altın Ayak ve Altın Top ödülünü kazanan Rossi, İtalya’yı da şampiyonluğa ulaştırdı. 1985 yılında Milan’a transfer olan forvet oyuncusu 20 maçta forma giydi ve 2 gol kaydetti.

Andrea Manzo: Futbolculuk kariyerine Parma altyapısında başlayan orta saha oyuncusu 1983 yılında Milan’a transfer oldu. 4 sene Milan forması giyen Manzo 47 maçta hiç gol atamadı.

Giuseppe Galderisi: 1963 doğumlu forvet oyuncusu sadece 1 sezon Milan’da oynadı. Tek sezonda 23 maçta görev alan Galderisi 3 gol kaydetti.

Angelo Colombo: Arrigo Sacchi yönetimindeki Milan’a 1987 yılında transfer olan Colombo 1990 sezonuna kadar kulübün formasını giydi. Milan’la 77 maça çıkan orta saha oyuncusu 7 gol kaydetti. Kırmızı-siyahlı ekipte geçirdiği dönem boyunca 1 İtalya Süper Kupası, 1 Süper Kupa, 2 sene üst üste Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası, 1 Kıtalararası Kupa, 1 Avrupa Süper Kupası ve 1 Serie A şampiyonluğu kazandı.

Christian Lantignotti: Profesyonel kariyerine Milan’da başlayan orta saha oyuncusu 10 maçta forma şansı bulurken bu maçların hiçbirinde golle tanışamadı.

Giovanni Stroppa: Kariyerine Milan altyapısında yetişerek başlayan Stroppa profesyonel kariyerine ise 1986/87 sezonunda merhaba dedi. Milan’da forma şansı bulamayan oyuncu 1987 ve 1989 yılları arası Monza’ya kiralandı. 1989 yılında tekrar Milan’a dönen İtalyan oyuncu 10 numaralı formayla 35 maçta oynadı ve 2 gol kaydetti.

Diego Fuser: Kariyerine Torino’da başlayan kanat oyuncusu 1989 yılında Milan’a transfer oldu. 10 numaralı formayı giyen oynadığı ilk sezonda 20 maçta forma giyen futbolcu 2 gol kaydetti. Bir sonraki sezon Fiorentina’ya kiralanan oyuncu 1991/92 sezonunda tekrar Milan’a döndü. Milan kariyeri boyunca toplam 35 maçta forma giyen Fuser takımına 6 gollük katkı sağladı.

Juan-Pierre Papin: Formasını giydiği Marsilya’da gösterdiği muhteşem performansla Avrupa’da yılın futbolcusu ve 1991’de kazandığı Ballon d’Or ödülüyle Milan’ın radarına giren oyuncu bir başka Fransız Michael Platini’den sonra İtalya’ya transfer olan en pahalı Fransız olarak tarihe geçti. Papin yaşadığı sakatlıklar ve başka bir ülkeye adapte olamamasından dolayı düzenli bir ilk 11 oyuncusu olamadı. Buna rağmen Milan formasıyla 40 maçta 18 gol attı. Fransız golcü 1994 yılında Bosman kuralından faydalanarak Bundesliga ekibi Bayern Münih’e transfer oldu.

Stefano Eranio: Milan altyapısında yetişen Eranio, profesyonel kariyerine Genoa’da başladı. 1992 yılında tekrar Milan’a dönen İtalyan kanat oyuncusu 3 İtalya Süper Kupası ve 3 Serie A şampiyonluğu kazandı. Üst üste 2 kez Şampiyonlar Ligi finalinde de forma giyen oyuncu bu kupayı takımıyla kazanamadı. Milan kariyerinde 98 maça çıkan Eranio 6 gol kaydetti.

Brian Laudrup: Kariyerine Brondby’da başlayan Danimarkalı oyuncu 1992/93 sezonunda İtalya’nın Fiorentina takımına transfer oldu. Parlak bir sezon geçiremeyen mor menekşelerle küme düşen Laudrup sonraki sezon Milan’a kiralandı. Milan’la 9 maça çıkan orta saha yalnızca 1 gol kaydetti.

Gianluigi Lentini: Profesyonel kariyerine Turin’de başlayan İtalyan forvet 1992 yılında Milan’a transfer oldu. Kariyerinin ilk şampiyonluğunu Milan’da yaşayan futbolcu 1993 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu iki gün komada kaldı. Sinir hücrelerinde ciddi derecede hasar oluşan Lentini’nin konuşma yetisinde ve reflekslerinde yavaşlama meydana geldi. 1993/94 sezonunun sonunda tekrar sahalara dönen İtalyan oyuncu o sezonki Şampiyonlar Ligi finalinde de forma şansı buldu. 1996 yılında Atalanta’ya giden oyuncu Milan kariyerinde 63 maçta forma giyip 13 gol kaydetti.

Daniele Massaro: 1986 yılında Milan çatısı altına giren İtalyan forvet 1988/89 sezonunda Roma’ya kiralanması dışında aralıksız Milan forması giydi. Milan formasıyla 209 maçta görev alan Massaro 51 gol kaydetti.

Paolo Di Canio: Roma doğumlu Di Canio 1994 yılında Milan’a transfer oldu. Milan’da 37 maçta forma giyen oyuncu 6 gol kaydetti. 1996 yılında ise İtalya kariyerine ara veren futbolcu İskoçya’nın Celtic takımına transfer oldu.

Roberto Baggio: Yaşadığı sakatlıklardan dolayı Juventus’un gözden çıkardığı Baggio 1995/96 sezonunda Milan’a transfer oldu. Sezon başında geçirdiği sakatlığa rağmen sonrasında başarılı bir performans ortaya koyan İtalyan forvet o sezonki şampiyonlukta önemli bir pay sahibiydi. Milan’da forma giydiği 2 sezon boyunca Baggio 67 maçta 19 gol kaydetti.

Kevin–Prince Boateng: 17 Ağustos 2010 yılında Genoa’ya transfer olan ganalı futbolcu aynı sezon Milan’a kiralandı. 2011 yılında Milan oyuncuyu 7 Milyon Avro vererek transfer etti. Milan’ın 0-3 mağlup olduğu Lecce deplasmanında hat-trick yaparak Serie A tarihinde sonradan oyuna girerek hat-trick yapan ikinci futbolcu oldu. İlk futbolcu ise Fransız forvet David Trezeguet idi. Milan maçı 3-4 kazandı. 2013/14 sezonunda Bundesliga ekibi Schalke 04’e transfer olan Boateng 2016 yılında serbest transferle tekrar Milan’a döndü. Milan formasıyla 85 maça çıkan futbolcu 11 gol kaydetti.

Keisuke Honda: 2013/14 sezonunun devre arasında Massimilliano Allegri yönetimindeki Milan’a transfer olan Japon futbolcu 10 numaralı formayla 81 maçta 9 gol kaydetti.

Hakan Çalhanoğlu: Futbola Almanya’da başlayan milli futbolcu 3 Temmuz 2017 tarihinde Milan’a transfer oldu. 10 numaralı formayı terleten Çalhanoğlu ilk golünü UEFA Avrupa Ligi’nde Austria Wien’e karşı attı. Şu ana kadar 135 maçta forma giyen ofansif orta saha oyuncusu 27 gol kaydetti.

Milan’ın 10 numaralı efsaneleri

Nils Liedholm: Sadece 1 sezon 10 numaralı formayı terletmesine rağmen Liedholm, Milan tarihi ve taraftarı için hep 10 numara ile hatırlanıyor. 1949 yılından itibaren Milan forması giymeye başlayan efsane İsveçliyi taraftarlar “Baroné lakabıyla çağırmaya başladı. Kırmızı-siyahlı formayla 394 maça çıkıp 89 gol kaydeden Liedholm Milan’da forma giyen vatandaşları Gunnar Gren ve Gunnar Nordahl ile hücum hattında tehlikeli üçlü oluşturmuşlardı. Hem milli takım hem de Milan tribünlerinde “Gre-No-Li” diye anılmaktaydılar. 1961 yılında atkif futbol yaşantısını sonlandıran İsveçli futbolcu teknik direktörlik kariyerine de Milan’da başladı.

Nils Liedhom
Nils Liedhom

Juan Alberto Schiafino: 1954 yılında Milan’a transfer olan Uruguaylı futbolcu kırmızı-siyahlılarla 1955, 1956 ve 1960 yıllarında Serie A’yı kazandı. Milan’da oynadığı süre boyunca 171 maça çıkan Schiaffino 60 gol kaydetti. Attığı 60 gol ve takıma liderlik etmesi ile Milan’ın efsane isimlerinden biri olarak adını tarihe yazdırdı.

Gianni Rivera: İtalyanların altın çocuğu olarak gösterilen Rivera profesyonel kariyerine Alessandra’da başladı. Gösterdiği performansla 1960 senesinde o dönem için rekor sayılabilecek bir rakam olan 200.000 dolar karşılığında Milan’a transfer oldu. 19 yıl Milan forması giyen “Altın Çocuk” lakaplı Rivera 658 maçta 164 gol kaydetti. 1963 yılında Milan, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı Benfica’yı 2-1 geçerek kazanırken, Rus kaleci Lev Yashin’in ardından Avrupa’nın en iyi oyuncusu ödülünde ikinci oldu. Milan formasıyla 2 Şampiyon Kulüpler Kupası, 2 Kupa Galipleri Kupası, 1 Kıtalararası Kupa, 4 İtalya Kupası ve 3 kez de Serie A şampiyonluğu kazandı. 1969 yılında futbolun en prestijli ödüllerinden biri olan Ballon d’Or kazanan ilk İtalyan futbolcu olarak adını tarihe altın harflerle yazdırdı.

Ruud Gullit: Silvio Berlusconi, o dönem rekor sayılan 18 Milyon Dolar’a Hollandalı futbolcuya Milan forması giydirdi. Vatandaşları Marco Van Basten ve Frank Rijkaard ile Paolo Maldini ve Franco Baresi’yle birlikte top koşturan Gullit kazandığı bir çok kupanın yanı sıra 1987 yılında da Ballon d’Or’un da sahibi oldu. Milan kariyerine defansta başlayan ve zamanla dünyanın en iyi orta sahalarından birine evrilen Hollandalı futbolcu Milan formasıyla 171 maçta 56 gol kaydetti.

Ruud Gullit 10
Ruud Gullit

Dejan Savicevic: 1992 yılında Sırbistan’ın Kızıl Yıldız takımından Milan’a transfer olan Sırp orta saha hızı ve tekniği ile Milan taraftarının gönlünde taht kurdu. 26 yaşında İtalya’nın yolunu tutan Savicevic 10 numaralı formasıyla 144 maça çıkıp 34 gol kaydetti. Milan kariyeri boyunca 2 İtalya Süper Kupa, 1 UEFA Süper Kupa ve 3 Serie A şampiyonluğu kazandı.

Zvonimir Boban: 1991 yılında Hırvatistan’ın Dinamo Zagreb takımından 8 milyon Pound karşılığında Milan’a transfer olan ofansif orta saha oyuncusu o dönem kadroda en fazla 3 İtalya dışından oyuncu bulundurulması şartından ötürü Bari takımına kiralandı. 1992/93 sezonundan itibaren aralıksız 10 numaralı formayı giyen Boban 251 maçta 30 gol kaydetti. 1994 yılında kazanılan Şampiyonlar Ligi Kupası ve 4 Serie A şampiyonluğunda kilit rol oynayan Zvonomir Boban, “Zorro” lakabıyla İtalyan tarafların sempatisini kazandı.

Manuel Rui Costa: Fiorentina’da gösterdiği muhteşem çıkış sonrası dönemin Fiorentina Teknik Direktörü Fatih Terim ile birlikte 2001 yılında Milan’ın yolunu tuttu. Geçirdiği 7 sezon boyunca 1 Şampiyonlar Ligi, 1 Süper Kupa, 1 İtalya Kupası, 1 İtalya Süper Kupası ve 1 Serie A şampiyonluğu kazanan Portekizli yıldız 192 maçta forma giyip 11 kez rakip ağları havalandırdı.

Clarence Seedorf 10 numara
Clarence Seedorf

Clerence Seedorf: 2002 yılında Inter’den ezeli rakip Milan’a transfer olan Hollandalı orta saha 10 sezon boyunca kırmızı-siyahlı formayı terletti. 443 maçta görev alan Seedorf 62 gol kaydetti. Milan formasıyla 2 Şampiyonlar Ligi, 1 Dünya Kulüpler Kupası ve 1 Serie A şampiyonluğu kazandı. 2006/07 sezonu sonunda Avrupa’da en iyi orta saha oyuncusu  seçilen Hollandalı aynı sezon Celtic’e karşı oynanan Şampiyonlar Ligi grup mücadelesinde de Avrupa’daki 100’üncü maçına çıktı.

Bir dönem 10 numara giyen Milan efsaneleri

Frank Rijkaard: Milan deyince akıllara 8 numaralı formasıyla gelen Hollandalı Frank Rijkaard kariyerine Ajax altyapısında başladı. Arrigo Sacchi yönetimindeki Milan’a 1988 yılında transfer olan yıldız burada defans oyuncusundan dünyaca ünlü bir orta saha oyuncusuna dönüştü. Marco Van basten ve Ruud Gullit ile harika bir uyum içinde olan futbolcu Milan formasıyla 142 maça çıkıp 16 gol kaydetti. 1988/89 ve 1989/90 sezonlarında 10 numaralı formayı giyen Rijkaard aynı zamanda kırmızı-siyahlıların kaptanlığını da üstlendi.

Franco Baresi: Futbola altyapısında başladığı Milan’da veda eden tecrübeli futbolcu 1977 yılında giymeye başladığı 6 numaralı forma ile özdeşleşti. Sadece iki sezon 10 numaralı formayı terleten Baresi 1997 yılında futbol hayatını noktaladığında Milan kulübü de 6 numaralı formayı emekli etti. Baresi, Milan formasıyla 719 maça çıktı ve 33 gol kaydetti. Oynadığı dönem içerisinde Milan 3 Şampiyonlar Ligi ve 6 Serie A şampiyonluğu  ile 1 Kıtalar arası kupa kazandı.

Carlo Ancelotti: Altyapısında yetiştiği Parma’da profesyonel olan Ancelotti o dönem adından sıkça bahsettirip önce Roma’ya transfer oldu. 1987 yılında transfer sezonunun sona ermesine 1 gün kala Milan ile anlaşan İtalyan futbolcu Milan tarihinde 4 numaralı forma ile özdeşleşmiştir. 1988/89, 1989/90, 1990/91 ve 1991/92 sezonlarında 10 numaralı formayı giyen oyuncu Arrigo Sacchi yönetimindeki efsane kadronun bir parçası olarak oynamıştı. Son döneminde ise Milan kaptanlığını üstlenen Carlo Ancelotti yaşadığı diz sakatlıklarından dolayı 1992 yılında futbolu Milan’da bıraktı. 17 Mayıs 1992’de sonradan oyuna girip 2 gol attığı Hellas Verona maçı İtalyan oyuncunun zirvesi olmuştur.

Roberto Donadoni: 1986 yılında Milan’a transfer olan İtalyan futbolcu Arrigo Sacchi ve Fabio Capello yönetimindeki efsane kadronun önemli isimlerinden biri olmuştur. 1996/97 sezonunda Amerika macerasına atılan Donadoni bir sonraki sezon tekrar Milan’a geri döndü. 1999 sezonunda Alberto Zaccheroni yönetimindeki Milan’ın 100’üncü yılında şampiyon olmasında önemli bir rol üstlenmişti. Milan formasıyla 390 maça çıkan Donadoni 23 gol kaydetti. Milan taraftarı için 7 numara ile hatırlanan İtalyan oyuncu sadece 2 sezon 10 numaralı formayı giydi.

Demetrio Albertini: Milan altyapısında yetişen Albertini profesyonel kariyerine de Milan’da başladı. Sacchi yönetimindeki Milan’da 17 yaşında ilk resmi maçına çıkan tecrübeli orta saha o günden sonra 406 maçta görev aldı ve 28 gol kaydetti. Ancelotti’nin bıraktığı 4 numaralı formayı taşıyan Albertini sadece 94/95 sezonunda 10 numaralı formayı terletti.

[1] Paragraftaki bilgiler bu yazıdan edinilmiştir.

[2] Latin Kupası: Fransa, İtalya, Portekiz ve İspanya kulüpleri arasında düzenlenen bir turnuva. 1949’da bu ülkelerin federasyonları kupayı düzenlemeye başlamışlardır. Turnuva masraflarda göz önüne alınarak her yıl bir ülkede düzenlenmiştir. Turnuva takımların fikstür altında ezilmemesi adına iki yarı final, final ve üçüncülük maçlarından oluşturulmuştur.

NOT: Bu yazının orijinali Plase Dergi‘de Fatih Uzuner tarafından 21.10.2020 tarihinde yayınlanmış olup, tüm yayın hakları Plase Dergi’ye aittir. Plase Dergi’nin izni ile sitemizde yayınlanmıştır.

Plase Dergi – AC Milan Türkiye